Kahire İstanbul arasının sadece 2 saat olduğunu biliyor muydunuz? Ben bu kadar kısa olduğunu bilmiyordum ve şaşırdım doğrusu. Mısır ile ilgili güvenlik araştırmamız sırasında olumsuz bir görüş almadığımız halde, biz yine de endişe edip Kahire’ye uğramayı tercih etmemiştik. Onun için Kahire’den ilk uçakla Luxor’a geçecek şekilde plan yaptık.
İnternetten araştırırken Kahire havalimanı konusunda çok fazla olumsuz bilgiye rastlamıştım, onun için en kötü şartlara hazırdım. Fakat bu arada havalimanı mı yenilendi, yoksa gittiğimiz saatle mi ilgili bilmiyorum, biz gayet bakımlı, temiz, düzgün bir havalimanı ile karşılaştık, beklentilerimizin bir hayli üstündeydi. Tek sorun, aktarmamız arasında 4 saat olması ve bu süreyi geçirebileceğimiz konforlu bir alan olmamasıydı. Ama gerektiğinde koltuklara uzanabildik, kahve alabildik, tuvaletleri gönül rahatlığıyla kullanabildik.
Uçak saatimiz geldiğinde ise Egypt Air’e ait bir jete binerek (ki jetler en sevmediklerim!) 1 saat içerisinde Luxor’da olduk. Uçuş hiç üzmedi. Zaten gece 12:30’dan beri yolda olduğumuz ve saat de sabah 6 olmuş olduğu için yolda yarı baygın vaziyetteydik.
Mısır’daki son karışıklıklardan bu yana anladığım kadarıyla Türkiye’den düzenli yapılan Mısır ve Nil turları durmuş durumda. Normal şartlarda tur şirketleri üzerinden seyahat etmeyi sevmeyen ve tercih etmeyen biriyim ama Nil’deki cruise’lar için bir seyahat acentesi şart, başka türlü bireysel ayarlamalar yapmak pek mümkün değil.
Internet üzerinden araştırırken trip.me adlı bir siteye rastladım. Bu site, dünya üzerinde bir çok yer için yerel acentelerle tur ayarlaması yapan bir site. Ben daha önce ne kullanmış ne de duymuştum. Onun için ilk yazışmalar sırasında “acaba bir internet dolandırıcılığına kurban gidiyor muyuz?” diye çok düşündük ama bir çok farklı kaynaktan doğrulama yaparak güvenebileceğimize karar verdik ve trip.me aracılığıyla Memphis Tours üzerinden cruise programını aldık.
Neticede de yanılmamışız, Luxor’a vardığımızda, elinde ismimiz yazılı bir tur görevlisi bizi ve aynı uçaktaki bir kaç kişiyi karşıladı, kliması olan bir otobüsle 4 gece geçireceğimiz Sonesta St. George adlı gemiye götürdü.
Havaalanında beklediğimiz sürece, geminin fotoğraflarından ne kadar farklı çıkacağı ihtimalleri üzerine bahisleri açmıştık. Odalar fotoğraflarda geniş geniş, gemi 4-5 yıldızlı otel seviyesinde gözüküyor ama kesin öyle çıkmayacaktır diye düşünüyorduk. Daha önce bu seyahati yapmış bir kaç kişiden aldığımız geri bildirim de gemilerin biraz eski püskü olduğu yönündeydi.
Gelin görün ki biz bayağı iyi bir seçim yapmışız. St. George en iyi 3-5 gemiden biriymiş ve gerçekten de 4-5 yıldızlı otel seviyesinde odaları var. Servis ve güleryüz çok iyi, yemekler çok lezzetli, tüm odalar Nil manzaralı. Gerçekten harika.
Tur rehberlerine gelince hepsi iyi İngilizce konuşuyor. Bizi birebir gezdiren Muhammed muhteşem bir hikaye anlatıcı, sayesinde gördüklerin daha da güzelleşiyor. Satıcılara, kazıklanmaya ve güvenlikle ilgili konulara yönelik çok detaylı bilgiler veriyor. Kime ne kadar bahşiş vermemizin makul olduğu, pazarlık yaparken fiyatın ne kadar şişmiş olabileceği, kiminle göz teması kurup kiminle kurmamamız gerektiği, vs. Söylediği her uyarı da tek tek karşımıza çıkıyor. Kendimizi hem güvende hissediyoruz hem de çok keyifli vakit geçiriyoruz.
Anladığımız kadarıyla şansımız, Türkiye’deki şirketlerin tur yapmaması oldu. Çünkü bu sebeple ben internette arayışa girdim. Sonuçta ulaşmış olduğum Memphis Tours çoğunlukla İngiliz ve Amerikalılara tur satan bir şirket. Mesela Luxor’a gelip bir gemi bulalım desek, bu Sonesta’nın gemilerine ulaşamıyoruz ve bunları sadece Thomas Cook ve Memphis Tours gibi şirketlere açıyorlar. Biz de böylece Nil’in en iyi gemilerinden birinde devam ediyoruz yolculuğumuza ve halimizden acayip memnunuz.